Floransa'da kahvaltı etmek isterdim seninle;
Karşımızda Davut heykeli,
Güneş Duomo'dan doğar üzerimize,
Biz otururken öylece.
Çıkarız Michelengelo tepesine,
Seyrederiz taştan bir yapıyı,
Bir bütün gibi.
Uzanır önümüzde Floransa,
Taştan kenti sanatın:
Yeşilin kavgalı olduğu
ve ormanları uğramadığı,
Orman kokusunun yabancı sayıldığı.
Kahvaltı saati geldi artık,
Güneş doğdu ardında tepelerin.
Buranın kahvaltısı farklı,
Floransa'da renkli derler omlet,
Yumurtalar henüz gibi.
Sıcak bir iklimle beraber,
Kırları yok henüz, sıcak güneşi.
Kaldırımlar kilometrelerce, yürürüz.
Galleria Degli Uffizi'de dolaşırız,
Ayaklarımızı sürüyerek ilerleriz yollarda.
Köprülerden geçerken görürüz ilk defa maviyi,
Gördüğü Raphaello'nun da,
Aynısıydı bunun.
...ve orada tanışırız ırmaklarla bir daha,
Dante'den şiirler okurum sana,
Sen de kaybolursun Michelengelo'nun heykelleri arasında,
Karşımıza çıkar Donatello.
Senin heykelin dikilmediği için kayıp bir şehir bu,
Üzgün ve mahzun bakışları,
Senden izler taşımadığı için buruk bir sevinç taşıyan.
Floransa güzel,
Senin kadar değil.
Oohhh what a nice poem by a great poet!
YanıtlaSil"Italians call Firenze
I call it Florence
So what does difference does it make?
Like The Smiths point out.
Pastas with great taste
Pizzas smell like copy and paste
Wine, I don't know...
Either way, I LOVE FIRENZE!!!!"
Thank you. I like to think about Florence. City of art and love.
Sil