27 Nisan 2013 Cumartesi

Sevgiyi Kucaklamak

''İstemeyerek de olsa kendini ele verirdi sevgi denen şey.''

Franz Kafka - Şato


O ispata gerek duyulmayan şeylerdendi.
Onun varlığının göstergesi bir yerlerde yazılı değil.
Maddi olarak ispatı da mümkün değil.
İspatlanabilir olsaydı zaten duygu olarak isimlendirilemezdi.
Duygular insan kontrolünde olabilir mi?
İnsanın kontrol edebildiği şey ne denli duygu olurdu, bilinmez.
İsteyerek ve istemeyerek, kendini ele verirdi bunlar.
Kendini yakalatırlar.
Ne kadar kendilerini gizleselerde ortaya çıkarlar her fırsatta.
Boynunu uzatarak çıkarlar saklandıkları yuvalardan.
Onun anlamını kelimeler ancak kırıntılar şeklinde yansıtabilir.
Onun bütününü yansıtabilecek bir şey yok.
Onun anlamını kavrayabilecek idrakte pek kimsede yok.
Bu yüzdendir saf sevginin değerli kılınışı.
Bu yüzdendir çoğu kimsenin aradığı, amma ve-lakin bulamadığı.
Bulsaydılar anlarlardı, anlayamadıkları şeyi bulamıyorlar.
Anlasalar bakmaları gereken yere bakarlardı.
Suni şekilde onu aramakla ondan uzaklaştıklarının farkında değiller oysa.
Farkındalıkta sevgiye götüren bir gemi oysa.
Anlamıyorlar, anlamadan arıyorlar.
Sevgi umulmadık şekilde yakınımzda olan bir şey.
Bu ilahi aşktan gelen bir tufte (armağan) parçası.
Onun bütünüde her şey gibi ebediyette.
Onu anlayanlar varlığın ötesine geçmelidir.
Kendi bendini aşanlar ancak sevgiyi kucaklayabilirler.
Sevgiyi kucaklayan insan artık sınırın ötesindedir.
Bu sınır öyle bir sınır olur ki artık,
O sınırı geçen için artık gerisi bir muammadır.
Yaşadıklarını unutarak gayba diker gözlerini.
Gaypta görür o insan pekçok şeyi.
Sevgi bu dünyada yaratılmadı.
O ebedi dünyada hayat buldu.
Onu meydana getiren şey öyle bir şey ki;
Buna erenler ondan kat'iyen ayrılamadılar.
Bu dünyada yaratılmayanlar bu dünyaya bağlı kalmasınlar.
Ebediyette ebedi olan sevgiyi arasınlar.
Ve sevgiyi kucaklasınlar artık.
Sıkarcasına boğazından kucaklasınlar.
Sevgiyi kucaklasınlar, ebediyete ersinler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder