Hiç duymadığım kelimelere hasret kalmak, hiç bilmediğim şeylerin özlemini çekmek, hiç söylenmemiş sözlerin altında ezilmek. İnsanın ömrü bunlardan farklı mı? Hep bir yük var omuzlarımda, hep bir evreni kaldırmak uğraşı, hep bir Herkül'lüğe soyunuş ve sonunda cezalandırılış.
Bir insan kendi içinde çıktığı yolculukta kayboluyor. Bütün yollar birbirine benziyor, her yerde damardan yollar var, kandan yoldaşlar. Her yerde sessizlik var, tek bir merkezden gelen çarpıntılar. İki büyük merkez etrafında savaşıyor, insan. Kalbi ile beyni arasında bocalıyor, birinden birini tercih edemiyor, bu ikisi arasında yıpranıp gidiyor. 'Kalp hükmetse beyne veyahut beyin hükmetse kalbe; artık biri birine galip gelse, çok şey değişir mi?' Kalbi ile beyni aynı kişiye ait olan için.
Kalbin çokta derin olmayan, nereden bakılırsa bakılsın görünecek bir yerine oturmuş Sultan, ülkesini seyrediyor. Her duygu tek tek onun önünden geçiyor, onu selamlamadan bu ülkeye girmiyor. O kalp ülkesinin sultanı, o duyguların şahı, o varlığın padişahı; her şeyi kendi ellerinde tutmak istiyor. Bir duvardan öteki duvara insanı acımasızca çarpıyor. Kendi içinde kendini yönetiyor. Tüm duygular ona boyun eğiyor.
Beynin her kıvrımında onu işaret eden bir elin olduğu, en gözeçarpan yerine oturmuş Sultan, ülkesini seyrediyor. Her davranış tek tek onun önünden geçiyor, onu selamlamadan ülkeye girmiyor. O beyin ülkesinin sultanı, o davranışların şahı, o hayatın padişahı; her şeyi kendinden haberdar etmek istiyor. Bir engelden bir engele koşturuyor insanı, sonunda tek tek hepsini yıkmaya ve kendi üstünlüğüyle dünyaları fethetmek istiyor. Yeraltından yeryüzüne dek her yer onun adını fısıldasın, onun egemenliğini tanısın istiyor.
Bu iki amansız düşman, bu iki ezelî düşman, bu iki ebedî düşman; soluk aldırmadan savaşıyor, aynı bedenin içerisinde, çok başka yerlerdeymiş gibi. Ne hükmeden kalp olur, ne hükmeden beyin olur; insan bocalar ikisi arasında, sonunda verir son nefesini, ikisinden ayrı olarak. Mutlak bir beraberliğin göbeğinde, mutlaklığın ne olduğunu bilmeyerek.
Ne vakit gelir, bu iki düşman, biribirini yok eder, birbirinden sıyrılır; o vakit insan hürlüğünü kazanır. Yakın mı o vakit? Belki var daha asırlar, belki var daha uzun zamanlar ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder