Seni imgeleştirmek istiyorum. Seni küçültüp küçültüp bir fikrin içerisine yerleştireceğim. Çünkü her fikir, vakti geldiğinde büyüyüp serpilir. Fikirlerin önünü kimse kesemez. Ben seni öyle bir fikrin içerisine yerleştireceğim ki bu tüm zihinlere bir rehber olacak. Her fikir, bir fikirsel devrimin öncüsüdür. Her öncü, her rehber bir ilhamla yola çıkar. İşte bende senden ilham aldım, angelus.
Bir melek imgelemi ortaya çıkardım. Senin kanatların altından, tenin gümüşten, gözlerin zümrütten ve varlığın benden. Kanat açtıkça göğü bir baştan diğer başa kaplıyorsun. Gökkuşağı gibi kuşatıyorsun semayı ve gökkuşağı gibi bakan herkesin gözleri açılıyor. İnsanları sana hayran bırakan altından kanatların değil ve onları gümüşten teninde çekmiyor, onları sana döndüren sadece varlığın. Varlığında büyük mucizeleri taşıyorsun, tüm mucizelere kendinde bir yer açmışsın. Varlığın bir mucize, mucizelerin varlığı senin varlığın, angelus.
Sınıf sınıf melekler bir saf oluşturuyor. Herkes çeşitli görev ve rütbelerle yeryüzüne iniyor. Senin görevin tek ve kutsal. Sevgi kutsaldır, onu taşıyan da kutsal olmalı. Yaratan, yarattığını kutsar. Sen benim kalbime sevgiyi yerleştirdin. Çorak bir tarlanın yeşermesi gibi, çatlamış yüreğimi iyileştirdin ve oraya kendini ektin. Angelus, sen o topraklarda gerçek bir kimlik kazandın. Şimdi ne vakit başımı kaldırsam seni görüyorum, biliyorum ki sen her vakit beni izliyorsun, sevgi yolumun sen olduğunu biliyorsun ve beni her vakit kolluyorsun. Bende en ufak bir sevgisizliğe yer kalmadı. Beni öyle kuşattın, angelus.
Rönesans'ın melek figüründen seni kurtarıyorum, yeni bir melek portresi yapıyorum, daha sonra bu portreyi yakıyorum ve küllerini avuçlarına bırakıyorum. Sen bu küllerle göğe yükseliyorsun, onları üzerime serpiyorsun, bilmediğim bir yere götürüyorsun. Her ölen, o portreyle uyanmalı, o portre öte âlemde öleni bekliyor, beni bekliyor. O portreye kavuşmam gerekiyor, o melek figürünü insanlığa göstermem gerekiyor. Seni insanlara anlatmam gerekiyor. Senin Rönesans'ın meleği değil sevginin meleği olduğunu her insanın zihnine altın çivilerle çakmam gerekiyor.
İşte kanatlanıyorsun, üzerimdesin, solumdasın, sağımdasın, içimdesin, dışımdasın, kalbimdesin, aklımdasın, ruhumdasın, angelus.
Senden daha melek.
Rönesans'ın melek figüründen seni kurtarıyorum, yeni bir melek portresi yapıyorum, daha sonra bu portreyi yakıyorum ve küllerini avuçlarına bırakıyorum. Sen bu küllerle göğe yükseliyorsun, onları üzerime serpiyorsun, bilmediğim bir yere götürüyorsun. Her ölen, o portreyle uyanmalı, o portre öte âlemde öleni bekliyor, beni bekliyor. O portreye kavuşmam gerekiyor, o melek figürünü insanlığa göstermem gerekiyor. Seni insanlara anlatmam gerekiyor. Senin Rönesans'ın meleği değil sevginin meleği olduğunu her insanın zihnine altın çivilerle çakmam gerekiyor.
İşte kanatlanıyorsun, üzerimdesin, solumdasın, sağımdasın, içimdesin, dışımdasın, kalbimdesin, aklımdasın, ruhumdasın, angelus.
Senden daha melek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder