Bu bir zincirlemedir; evet.
Hiçbir hayal tek başına yıkılmaz. Hep bir zincir halinde pek çok umudu beraberinde götürür.
Öyle şeyler yaşanır ki bazen yaşamdaki anlamı bile kaybetme konumuna gelinebilir.
İşin en acı veren kısmı genelde insanın yanında olanların o anlarda ne hikmetse olmayışlarıdır.İstediğinde bulamazsın. Öyle denir.
Boş verin. Boş verdiğinizde ne kadar boş olduğunu anlayacaksınız.
Hayatın hep zincirlemeler üzerinden aktığını varsaydım. Hiçbir şeyin tekil olmadığını, görünen veya görünmeyen bağlarla birbirini devam ettirdiğini düşündüm. İnsan ağlarla kuşatılmışken onu tek olarak ele almanın her zaman eksikliklere yol açacağına inandım. Varsaydım, düşündüm, inandım, sonraki fiil?
Her kırıklığın insanda belirsiz umutlara yol açtığını ve aslında bunun neden kaynakladığının da belirsiz olduğu gibi bir kanıya kapıldım bazı bazı. İnsanda kökeni bilinmez merkezler olduğu, hatta bu merkezlerin merkezsizlikten oluştuğunu, sürekli olarak yer değiştirdiğini, kendisini yalnızca duyumsatmaktan ve hiçbir zaman açıkça göstermemekten hoşlandığını düşündüm.
Kırık hayaller uç uca eklendiğinde sonu gelmez bir yol olup uzayıp giderken insandan evrene doğru, evren yalnızca bir seyirci ve baktıkça açılan bir dünya. Kapısı insan. Eşiği düş ve düşünce. Ötesi belirsiz ve her belirsizlik kadar çekici.
Bu bir zincirlemedir; evet.
Hayatın tek başına anlamlı olabileceğini sanmıyorum. Hayatın sürekli olarak çoğaltılmayı beklediğini hissediyorum. Çoğalmak istemeyen ne var yeryüzünde? Gökyüzü ulaşılmadığı için bilinmez ve belirsiz, -aynı zamanda her belirsizin içinde taşıdığı oranda ...-.
Boş verin. Boş verdiğinizde ne kadar boş olduğunu anlayacaksınız.
İnsanın özel ve güzel olduğuna inanabilmesi çok hoş bir duyguydu galiba.eskiden arada sırada hissederdim.şimdiyse bağıra bağıra söyleyebileceğim bir şarkı açıp sesimi çıkartmam demek, kendimi kendime hatırlatmam demek.Boş vermek de zor be dostum.kendimi unutmam gerek.
YanıtlaSil