Kim tutturdu gece vakti,
Karanlığa şiir yazmayı ve uykumu kaçırıp,
Bin bir geceden bin bir şiir çıkarmayı?
-Benim masallarım ölü doğar.-
Ceninlerin üzerinde mührüm.
Özür dilerim, dilerim özür, sus.
Öldürmek değildi niyetim doğumlarda,
Hiç bilmediğim günlerin sabahında,
Sergilerlerdi seviyi yüreklerde,
Ben kaçardım,
İnanmazdım.
Kim tutturdu bir şaire,
Gece vakti geceden soyutlanmış,
Şiirler yazmasını?
Bin bir gece için bin bir ağıt yakılır da,
Bin bir şiir dökülmüyor,
Ömrüm yetmiyor.
-Bazen bir şiir için bir ömür beklemek gerek.-
Ufka değin yürüsem yine,
Yolun var daha, denilecektir sinsice.
Feleğin çarkı üzerimden geçer,
Ben bir yolun zeminiyim, çiğnenen.
Menzilimin sonu gelmez,
Geldiği gün gülümsenmez.
Ağıtlar sussun, hayır;
Henüz ölmedik ve yaşıyoruz,
Buna yaşamak denirse, ki yaşıyoruz.
Hâlâ gülüyoruz yüzümümüze etten maskeler çekip.
Seviyoruz, yetmez mi?
İçinde sevgiliyi barındıran şiir,
Bin bir gece masalına denk düşmez mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder