Koridorlar uzanıyor, ekvator gibi dolanıyor dünyayı.
Vakit kendini inkâr ediyor ve geçmek bilmiyor.
Sessizlik çökmüş her bir yana,
Ayak seslerinden gayrı işitilen seda,
Kendi kendine konuşmaktan başka çare yok.
Eller arkada kenetlenmiş, dört duvar arasında yürüyorum sanki,
Gömleğim iliklenmiş son düğmesine kadar;
Ayaklar kararsız bir ritimde hareket etmekte,
İleri mi gidiyor geri mi, kestirilemiyor.
Soğuk içime işliyor, üşüyorum,
Yoksun, görüyorum.
Kendi sorularıma kendim cevaplar veriyorum.
Zaman geçmiyor, ben kendimden geçiyorum.
Bütün vaktimi kitaplara ayırıyorum.
Sayfalar hızla çevriliyor,
Harfler gözümde dahada küçülüyor.
Okul uzun bir zaman dilimini kaplıyor,
Konular bitmez tükenmez bir biçimde dolanıyor.
Kalemim her saniyede daha fazla tükeniyor,
Zil sesleri işitiliyor.
Eve olan yolculuğum her zamankinden daha uzun sürüyor,
Boş koridorlar, bomboş hayatları sürüklüyor.
Boş koridorlar,
Yaşanamamışlıklardır.
Günlüğüme Karalamalar;
02.11.2012 Bir Cuma Sabahı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder